Çalışmak ile ilgili Hikaye Örnekleri (Kısa)

Ayşe Durmuş 337 Okuma Süresi: 4 dk Hikaye Örnekleri
Çalışmak ile ilgili Hikaye Örnekleri (Kısa)

Çalışmak ile ilgili Hikaye Örneği (1)

Ali, küçük bir kasabada yaşayan genç bir delikanlıydı. Hayatta büyük hayalleri vardı ama çoğu zaman “çok çalışmadan” bunlara ulaşabileceğini sanıyordu. Bir gün dedesi ona şöyle dedi:

“Evlat, hayaller ekilmemiş tohum gibidir. Çalışmazsan asla filizlenmezler.”

Ali, dedesinin bu sözlerini düşündü ama hemen anlamadı.

Bir süre sonra kasabaya yeni bir marangoz dükkânı açıldı. Marangoz, sabahın erken saatlerinden gecenin geç vaktine kadar hiç durmadan çalışıyordu. Ali merakla sordu:

“Usta, neden bu kadar yoruluyorsun? Daha az çalışsan da olmaz mı?”

Marangoz gülümsedi:

“Çalışmak yorgunluk getirmez, bereket getirir. Ne kadar emek verirsem, o kadar öğrenirim ve ilerlerim.”

Ali, marangozun sözlerini kulak ardı etmedi. Birkaç gün sonra gidip çırak olmak istediğini söyledi. İlk başlarda çivi çakmakta bile zorlandı, tahtaları ölçerken sürekli hata yaptı. Ama her hata ona sabrı ve dikkat etmeyi öğretti.

Aylar geçti, Ali artık kendi sandalyesini, masasını yapabilir hale geldi. İnsanlar onun emeğini görünce iş vermeye başladı. Ali, çalıştıkça hem el becerisi gelişti hem de özgüveni arttı.

Bir gün dedesi dükkâna geldi, Ali’nin elleri talaş içinde, alnı terlemişti ama yüzünde büyük bir mutluluk vardı. Dedesi gülümseyerek söyledi:

“İşte şimdi anladın evlat… Çalışmak, hayallerin anahtarıdır.”

Ali o gün şunu öğrendi:
Çalışmak sadece para kazanmak için değil, kendini keşfetmek, sabrı öğrenmek ve hayallerine yaklaşmak için de gerekliydi. Küçük adımlarla başlayan emek, koca bir hayatı değiştirebiliyordu.


Çalışmak ile ilgili Hikaye Örneği (2)

Mert, okulda atletizm takımına yeni katılmıştı. Herkes onun hızlı koşacağını düşünüyordu çünkü çevik ve enerjik bir çocuktu. Ancak ilk yarışına çıktığında, daha yarısında nefesi kesildi ve sonuncu oldu.

Üzgün bir şekilde kenara oturdu. Arkadaşı Elif yanına geldi:

“Neden bu kadar moralini bozdun? İlk denemendi.”

Mert kaşlarını çattı:

“Ama ben çok hızlıyım sanıyordum. Niye olmadı anlamadım.”

O sırada antrenör yanlarına geldi. Elini Mert’in omzuna koydu ve sakin bir sesle konuştu:

“Hızlı olmak tek başına yetmez. Her başarı, düzenli çalışmayla gelir. Çalışmazsan hızın da bir gün biter.”

Mert o günden sonra her sabah erken kalkıp koşu yapmaya başladı. Önceleri beş dakika sonra yoruluyordu, ama pes etmedi. Günler geçtikçe daha uzun mesafeler koştu, nefesini kontrol etmeyi öğrendi.

Bir ay sonra yapılan ikinci yarışta, Mert yine start çizgisine geçti. Kalbi hızlı atıyordu ama bu kez hazırlıklıydı. Yarış başladığında nefesini düzenledi, temposunu korudu. Son metrelerde hızlandı ve ikinci oldu.

Yarıştan sonra Elif sevinçle yanına koştu:

“Gördün mü? Çalışmak seni değiştirdi!”

Mert gülümseyerek cevap verdi:

“Evet, anladım artık. Gerçek güç, çalışmanın getirdiği dayanıklılıkta saklıymış.”

O günden sonra Mert, çalışmanın sadece sporda değil, hayatın her alanında başarıya açılan kapı olduğunu hiç unutmadı.


Çalışmak ile ilgili Hikaye Örneği (3)

Zeynep, sınıfta çok zeki bir öğrenci olarak tanınmıyordu. Çoğu zaman sınavlardan orta notlar alıyor, hatta bazen öğretmenlerin anlattıklarını tam olarak anlamıyordu. Arkadaşları arasında bazıları çok kolay öğreniyor, Zeynep ise aynı konuyu tekrar tekrar çalışmak zorunda kalıyordu.

Bir gün öğretmeni ona şöyle dedi:

“Zeynep, zeka doğuştan gelir, ama başarı çalışmayla kazanılır. Pes etme, denemeye devam et.”

Zeynep bu sözleri aklından çıkaramadı. O günden sonra kendine küçük bir program hazırladı. Her gün derslerden sonra 1 saat boyunca tekrar yapmaya başladı. Önce sıkıldı, anlamadığı konular yüzünden defalarca denemek zorunda kaldı. Ama vazgeçmedi.

Bir ay sonra yapılan matematik sınavında, beklenmedik bir şekilde sınıfın en yüksek notunu aldı. Arkadaşları şaşırarak yanına geldi:

“Zeynep, nasıl yaptın? Sen hep zorlanırdın.”

Zeynep gülümsedi:

“Benim sırrım yok. Sadece çalıştım. Belki daha çok zaman ayırdım, ama sonunda başardım.”

Öğretmeni sınıfta Zeynep’in örneğini vererek şunu söyledi:

“Çalışmak, en sessiz ama en güçlü öğretmendir. Kimseyi yarı yolda bırakmaz.”

O günden sonra Zeynep sadece derslerinde değil, hayatında da çalışmanın gücünü görmeye başladı. Küçük adımlarla ilerledi, her gün azıcık emek verdi ve sonunda herkesin hayran olduğu bir öğrenciye dönüştü.


Çalışmak ile ilgili Hikaye Örneği (4)

Hasan, dedesiyle birlikte köyde yaşıyordu. Dedesi sabahın erken saatlerinde uyanır, tarlasına gider, toprağı işlerdi. Hasan ise çoğu zaman bunun gereksiz olduğunu düşünürdü.

“Dede, bu kadar yorulmana ne gerek var? Yağmur yağar, toprak kendi kendine büyütür zaten.”

Dede gülümseyerek cevap verdi:

“Evlat, toprak ancak emek verilirse karşılığını verir. Çalışmadan ürün olmaz.”

Hasan pek inanmadı. Bir gün gizlice tarlanın küçük bir bölümüne tohum ekti ama hiç sulamadı, toprağı da havalandırmadı. “Nasıl olsa büyür” diye düşündü. Günler geçti, Hasan’ın ektiği bölümden tek bir filiz bile çıkmadı. Ama dedesinin özenle çalıştığı kısımda yemyeşil fideler yükselmeye başlamıştı.

Hasan merakla sordu:

“Dede, neden benimkiler çıkmadı?”

Dede eline biraz toprak alıp torununun avucuna bıraktı:

“Çünkü toprak sabır ve emek ister. Ona su vermezsen, bakım yapmazsan sana hiçbir şey vermez.”

O günden sonra Hasan da dedesiyle birlikte çalışmaya başladı. Sabahları erkenden kalktı, sulama yaptı, toprağı havalandırdı. Birkaç ay sonra kendi ektiği fidelerin büyüdüğünü görünce gözleri parladı.

“Gerçekten de çalışmakmış sırrı! Benim ellerim yoruldu ama kalbim mutlu oldu.”

Dede gülümsedi:

“İşte evlat, hayat da tıpkı toprak gibidir. Ne kadar çalışırsan, o kadar meyve verir.”

Hasan o gün anladı ki çalışmak sadece toprağı değil, insanın da kalbini besliyordu.

Yazıyı Paylaş