Hayvan Sevgisi ile ilgili Hikaye Örnekleri (Kısa)
Hayvan Sevgisi ile ilgili Hikaye Örneği 1
Ali, küçük bir köyde yaşayan sevimli bir çocuktu. Her sabah okula giderken köy meydanında dolaşan sarı tüylü bir köpek ona eşlik ederdi. Ali ona gizlice ekmek kırıntıları ve bazen de annesinin verdiği sütü getirirdi. Köpek, kuyruğunu sallayarak Ali’ye öyle minnetle bakardı ki, sanki teşekkür ediyordu.
Bir gün Ali, köpeği yağmurlu bir günde üşürken buldu. Onu ıslak hâlde görünce kalbi dayanamadı. Hemen evine koştu, eski bir battaniye aldı ve köpeğin üzerine örttü. Annesi bu durumu görünce önce şaşırdı, sonra gülümsedi:
— “Ali, hayvanlara karşı gösterdiğin bu şefkat, seni çok iyi bir insan yapacak.” dedi.
O günden sonra köyde herkes Ali’yi ve köpeğini birlikte görmeye alıştı. Çocuk ile hayvan arasındaki bu dostluk, köydeki diğer insanlara da örnek oldu. İnsanlar hayvanlara daha nazik davranmaya başladı.
Ali çok küçük yaşta öğrendi ki: Hayvan sevgisi, aslında insan olmanın en güzel taraflarından biridir.
Hayvan Sevgisi ile ilgili Hikaye Örneği 2
Zeynep, okuldan dönerken yol kenarında titreyen küçük bir serçe buldu. Kuşun kanadı hafifçe kanıyordu ve uçamıyordu. Çevresinde kimse yoktu, sadece rüzgârın uğultusu duyuluyordu.
Zeynep, serçeyi incitmemek için yavaşça avucuna aldı. Kalbi hızlı hızlı çarpıyordu. Onu eve götürdü, eski bir ayakkabı kutusuna pamuk serdi ve dikkatlice yerleştirdi. Annesi de kızının bu şefkatini görünce hemen küçük bir kâseye su ve birkaç ekmek kırıntısı koydu.
Günler geçti, Zeynep serçeye her sabah bakıyor, su veriyor, ona şarkılar söylüyordu. Serçenin kanadı iyileştiğinde artık özgürleşme zamanı gelmişti. Zeynep, onu pencereden dışarı bıraktı. Serçe gökyüzüne doğru kanat çırptı, sonra bir an için geri dönüp pencerede bekleyen Zeynep’in başına kondu. Sanki “teşekkür ederim” der gibiydi.
O günden sonra Zeynep gökyüzünde bir serçe gördüğünde hep gülümserdi. Çünkü biliyordu ki, küçük bir iyilik bile bir canlının hayatını değiştirebilir.
Hayvan Sevgisi ile ilgili Hikaye Örneği 3
Bir sonbahar sabahı Elif, okul yolunda kaldırım kenarında titreyen siyah-beyaz bir kedi yavrusu gördü. Kedinin gözleri korkuyla etrafına bakıyor, ince sesiyle miyavlıyordu. Çoğu insan aceleyle yürüyüp gidiyor, kimse durup bakmıyordu.
Elif’in içi sızladı. Çantasından kalan simidini çıkardı, küçük parçalara ayırarak kedinin önüne koydu. Kedi önce çekindi, ama sonra usulca gelip yemeye başladı. Elif onu seyrederken gözleri parladı:
— “Merak etme, seni yalnız bırakmayacağım.” dedi.
O gün Elif kediyi evine götürdü. Eski bir kutuyu yumuşak bir bezle döşedi, ona sıcak bir yuva hazırladı. Kedinin açlığını, yalnızlığını hissettikçe kalbi daha da ısındı. Birkaç hafta sonra yavru kedi iyileşti, güçlendi ve Elif’in en yakın arkadaşı oldu.
Komşuları Elif’i ve kediyi görünce gülümsemeye başladı. Kimisi de kendi evlerinin önüne su ve yiyecek bırakmaya başladı. Küçük bir kızın sevgisi, bütün mahallenin kalbini değiştirmişti.
Hayvan sevgisi, bir yürekte başlar ama birçok yüreğe dokunur.